Yazar: Nata Çebotari. Çeviri Güllü Karanfil.
Son yıllarda orijinal Gagauz kıyafetlerine ilgi arttı. Pek çok kadın, geleneksel Gagauz bluzlarını, eteklerini, elbiselerini yeniden yaratma ve bunları modern garberob parçalarla uyumlu bir şekilde birleştirme isteğiyle tasarımcılara ve terzilere yöneliyor.
Ancak, Gagauz kadınlarının evden çıkmadığı geçen yüzyılın geleneksel giysisinin ayrılmaz bir detayı olan başörtüsü ve vazgeçilmez bir özelliği ve büyük önem taşıyıyan küçük bir mendil (basma) vardı. Başörtüsü ve onun çeşitleri hakkında yeterli bilgi varsa da, basmayı bugün herkes hatırlamıyor ve bilmiyordur.
Bu arada, bir zamanlar basma Gagauzların hayatında büyük önem taşıyor, her biri belirli bir rol oynadığı çeşitli ritüellerin ayrılmaz bir parçasıydı. Geçen yüzyılın 50-60’larında mendil, herhangi bir Gagauz kızının süsüydü.
Dekoratif mendil, özel bir güzellik ve özel bir anlam taşıyan aşk ve romantizmin simgesiydi. Basmadaki desenler, yüksek profesyonellik, büyük beceri ve aşırı azim gerektiren pamuk kumaş üzerine üç veya dört iplikle işlenirdi.
Geleneksel Pazar Horu’suna (daire şeklinde dizilerek, ellerini biribirinin omuzlarına koyarak oynanan bir dans) gelen kızlar ellerinde işlemeli mendiller tutarak iğne iplik kullanmadaki hünerlerini sergiliyorlardı. Bugün kulağa ne kadar mantıksız gelse de, birçok durumda kızın gelecekteki hayatı, işlemeli mendilin güzelliğine, kalitesine ve bunun sonucunda başarılı evliliğine bağlıydı. Ne de olsa potansiyel talipler becerikli, çalışkan, hamarat kızlarla evlenmeyi tercih ediyorlardı.
Bir zamanlar ince pamuk veya ipek ipliklerden elle dokunmuş, işlenmiş, süslenmiş ve “gizli” bir iletişim aracı olarak kullanılmış olan bu basma günümüzde büyülü anlamını yitirmiş ve tek kullanımlık bir ürün haline gelmiştir. Kız, sempati duyduğu gence bir işareti olarak küçük bir basma verdiğinde bu ‘senden hoşlanıyorum ve ilişkilerin daha da geliştirilmesini kabul ediyorum’ anlamına geliyordu.
Biraz daha büyük mendiller, her kızın geleneksel kıyafetinin önlüğüne iğnelenirdi. Genç beğendiği kızın basmasının kenarını çekerek ona sempati duyduğunu işaretliyordu.
Ayrıca “goda basması” (ritüel düğün basmaları) adı verilen özel büyük basmalar da vardı. Yeni bir hayatı, yeni bir yolu simgeleyen düğün törenlerinde kullanılan bir detaydı. Yeni evliler, vaftiz ebeveynlerini ziyarete gittiklerinde bu tür kumaşa (buna “boşça” (boğça) da deniyor) kolaç (özel pişmiş ekmek) ve süüş ‘haşlanmış tavuk, söğüş’ sarırlardı. Cenaze ikramları veya büyük kilise bayramlarında dağıtılan “boşça” da büyük basma ile sarılırdı.
Basma düğün Çotra’sına (geleneksel ahşap el işi Gagauz şarap kabı) da bağlanırdı, ayrıca düğün ‘bayrağı’ da basmalarla süslenirdi. Ayrıca cenaze merasimlerinde de anma törenlerinde de kullanılan bu basma yaşayanların dünyası ile ahiret arasındaki koşullu sınırı simgelemektedir. Bu arada, bu gelenek Çadır-Lunga’da ve çevre köylerde bugüne kadar korunmaktadir. Mesela, cenazeye geldiklerinde, yaşlı Gagauzlar merhumun yanına mutlaka bir mendil koyarlar. bu şekilde vefat eden yakınlarına selam ve dua gönderdiğini, onları unutmadıklarını bildirirler. Tabi, bunun için artık elle yapılan değil de mağazalardan satın alınan hazır mendiller kullanılıyor.