Halkımızın kültür ve gelenekleriyle ilgilenenlerin birçoğu “kurban” ve “baaşış” kelimeleriyle karşılaşmıştır. Üstelik sadece günlük konuşmalarda değil, resmi haberlerde, yetkililerin konuşmalarında, yerel kamu otoritelerinin temsilcilerinde de bu iki kelime karşımıza çıkmaktadır.
Bazıları yanlışlıkla bu terimlerin sadece Müslümanlara özgü olduğuna inanıyor ki bu tamamen yanlıştır. Öyleyse, kendi kültürümüzü daha yakından tanımak için bu konuyu biraz daha derinlemesine inceleyelim. “Gagauz bayramları, gelenekleri, ritüelleri” adlı harika bir makale toplumu bize bu konuda yardımcı olacaktır.
Evet, Gagauz kültüründe “kurban” terimi bir kurban eylemini, “baaşış” terimi ise bir bağış jestini ifade eder.
Bu iki eylem de Gagauzların milli adet ve geleneklerinde en önemli yeri kaplar. Yaşlı Gagauzlar hala hangi eylemin kastedildiğini ve aralarındaki farkı kesin bir şekilde tanımlayabiliyorken, genç nesil aradaki farkı neredeyse hiç bilmiyor. Bu arada bir fark var, hem de önemli bir fark.
Kurban, tamamen yaşayan insanların sağlığı, genel refahı için ve ayrıca çiftlik hayvanlarının sağlığı için yapılan bir adaktır. Bu durumda sadece erkek hayvanlar (koç ya da öküz) ve kuşlar (horoz, daha az sıklıkla hindi ya da kaz) kurban edilir.
Kurban sunusu, kurbanlık hayvanın etinden yapılan bir yemek olan “kurban mancası” olarak da kabul edilir. Bu yemek bulgur, fırınlanmış patates, lahana yemeyi veya lahana, et ve buğday yarmasıdan yapılan ‘kalla’adlı bir yemek te olabilir.
Kurbanlık bir hayvan canlı olarak verilirse üreme için kullanılamaz, kesilmesi ve yenmesi gerekir.
Kurbanlık hayvanın “kurban mancası” olarak sunulması planlanıyorsa, karkasları bir bütün olarak fırında pişirilir (boğa hariç) ve sakatatları yukarıda belirtilen yemekleri hazırlamak için doğranır.
Baaşış (hediye), dişi bir hayvanı (koyun, düve, keçi vb.) veya kümes hayvanını (çoğunlukla tavuk) yakın bir akrabaya, arkadaşa veya komşuya verme eylemidir.
Baaşış, veren kişinin veya akrabasının sağlığı için de verilir, daha fazla üremesi için bırakılabilir.
Kurban veya ‘baaşış’ için seçilen hayvan veya kümes hayvanları sağlıklı olmalı ve dışsal sakatlıkları bulunmamalıdır.
“Gagauz bayramları, gelenekleri, ritüelleri” adlı makale toplumunda yazdığı gibi, bu geleneklerle ilgili verileri analiz ettikten sonra, kurban ve baaşış törenlerinin Gagauzlar arasında binlerce yıl önce ortaya çıktığı ve o zamanlar Gagauzların ana mesleği olan sığır yetiştiriciliği ile bağlantılı olduğu sonucuna vardılar. Çiftçilik ve Ortodoks diniyle bağlantılı unsurlar ise bunlara çok daha sonra, belki de sadece birkaç yüzyıl önce dahil edilmiştir.
Gagauzların çeşitli vesileler ve etkinliklerle aynı zamana denk gelen bir dizi kurbanı vardır: “adanmış kurban”, “canlı kurban”, “köy kurbanı”, “ev kurban”. Ortodoksluğun kabulünden sonra bu listeye şu gruplar eklenmiştir: “steonuzluk kurbanı” – düğün töreni kurbanı, “Allahlık kurban”, “kilise kurbanı”. Gagauzlar, kurbanın sadece içtenlikle ve kalpten yapılırsa yararlı olduğuna inanırlar.
Eğer kurban keser ve sonra pişman olursanız, böyle bir kurbanın hiçbir faydası olmayacaktır.
Çok daha nadir olmakla birlikte Gagauzlar arasında da var olan “balık kurbanı” – balık kurbanının varlığı hakkındaki bilgiler oldukça ilginç görünüyor. Araştırmanın yazarlarına göre, bu kurban için sadece erkek balıklar seçiliyordu ve hep bu iddiaya göre kafasında bir haç imgesinin varlığıyla belirleniyordu. Balık kurbanı belirli bir güne bağlı değildi ve yalnızca isteğe bağlı olarak, uygun herhangi bir günde yapılırdı. Bu durumda balık kızartılır ya da fırında soğanla pişirilir ve ardından komşulara dağıtılırdı.
“Üleştirmek” adı verilen bu işlem, sağlık ya da ölüm için yiyecek verme ritüeli olarak günümüzde de varlığını sürdürmekte ve nerede yaşarlarsa yaşasınlar Gagauz halkı tarafından uygulanmaktadır.
(Bir sonraki yayında Gagauz kültüründe ne tür kurbanlar olduğunu ve bunların ne anlama geldiğini anlatacağız. Kaçırmayın!)
Yazar: Nata Çebotari. Çeviri: Güllü Karanfil